“İnsanı yaşatmanın yolu onun kalbine sekîneti ve huzuru ulaştırmaktır. Huzura ermeyen insanoğlu hiçbir zaman rahat durmayacaktır. Hem kendisini hem de çevresini rahatsız edip üzecektir.”
Harakâni; Rahman’ın (c.c.) suretinde yaratılıp O’nun (c.c.)
ahlakını taşıyacak olan insanın vücuda gelmesi için doğuda ve batıda
vakıflar,fütüvvethaneler, medreseler, aş evleri, ilim ve irfan yuvaları açarak,
bu hizmet alanlarını İhsan kültürüyle ve isâr anlayışıyla güçlendirerek,
kıyamet saatine kadar yaşamalarını ve yaşatmalarını sağlamıştır.
İslam medeniyetimizin doğudaki kapısı, Anadolu’ nun maddi ve
manevi fethinin eşiği, Harakâni Hazretlerinin medfun olduğu Kars şehri
olmuştur. Gerçekten her iki fethin de bir ruhu vardır; gönülleri Allah’ın
nuruna açmaktır. Kararmış ruhlara ışık tutmaktır. İnsani erdemlerden yoksun
beden arzına güzel ahlak ve iyilik ulaştırmaktır. Allah’ın Resulü Efendimiz
(S.A.V.) : “Kim, Allah’ın adını duyurmak, dinini yaymak için mücadele ederse o
Allah’ın yolundadır, diğerleri değildir.” buyurmuştur. Anadolu’nun maddi ve
manevi alanda fethini tetikleyen de Allah Resulünün şu hadisi şerifi olmuştur. “Allah’ın
iki ordusu vardır; biri gökte, diğeri yerde Horasan’dadır. Bunlar Horasan
erenleri olup bütün dünyayı irşad etmek isterler.’’
Dünyanın neresinde bir Horasan erine dair herhangi bir iz
görürseniz, bilin ki o zat; o beldeyi veya ülkeyi manevi olarak fethe
gitmiştir. Bu inanç ve aşkla Anadolu’nun fethini yapmak üzere sahabelerle
başlayan çalışmalar 10. Asrın ilk yarısından itibaren Horasan erenleri
tarafından hızlandırılmıştır. Horasan erenlerinin pîri Ebu’l-Hasan Harakâni
Hz.leri, miladi 1021 yıllarında Kars’a gelerek bu şehri kendine hizmet mekânı
seçip çalışmalarını başlatmıştır.
Harakâni Hazretleri dünyayı ilim ve irfanla gönülleri aşk ve
muhabbetle tezyin etmiş faziletli insanlar yetiştirmiştir. Bu zatlardan
bazıları: Harakâni Halifesi Ali Farmedi Tusi, Ebul Kasım Gürkani, Ebul Kasım
Kuşeyri, Ebu Said Ebul Hayr, Yusuf Hemedani, Abdullahi Ensari, Ebu Ali
Farmedi’nin talebesi İmamı Gazali, Yusuf Hamedeni’nin halifesi Abdulhalik
Gucduvani ve Ahmet Yesevi Hz.leridir ve daha nice mutasavvıf ve gönül
sultanları… Ayrıca Sultan Mahmut Gazneli bir Harakâni mürididir. Ebu’l-Hasan
efendimizden teberrük hırkasını ve nasihatlerini alarak Hindistan’a Allah için
gazaya çıkmıştır.
Anadolu’da ilk camii ve medrese de yine Kars’ta kurulmuştur.
Anı’nın ve Kars’ın fethinden sonra (1064-1118), Sultan Alparslan’ın emriyle Anı
Valisi Emir EbulManucahr, Emir Ebul Manucahr Camiini ve Medreselerini Anı’da,
Harakâni Camiini ise (Evliya Mescid ve Harakâni Kümbeti) Kars’ta yaptırmıştır.
“İnsanı yaşatmanın
yolu onun kalbine sekîneti ve huzuru ulaştırmaktır. Huzura ermeyen insanoğlu
hiçbir zaman rahat durmayacaktır. Hem kendisini hem de çevresini rahatsız edip
üzecektir.”
Harakâni Vakfı ismini, feyzini ve irfanını, Selçuklu
medeniyetimizin büyük devletricalini, âlim ve meşayihini yetiştiren Ebu’l-
Hasan Harakâni’den almaktadır. Vakfın düsturu “önce insana; Allah için hizmet
ve hürmettir.” Bu esas Harakâni’nin, bin yıldan beridir medeniyetimizi ayakta
tutan, aziz milletimizin anlayış ve irfanının neşet ettiği ahlak ve
yaşantısından kaynaklanmaktadır.
Ebu’l Hasan Harakani şöyle buyurmuştur; “Herkes sabah
uyanır, kalkar. Âlim ilmini, zâhid zühdünü, tacir de ticaretini arttırmanın
peşine düşer. Ebul-Hasan ise bir kardeşinin gönlünü huzura ve rahata
kavuşturmanın derdindedir.”
Harakâni Vakfı; Anadolu da, Serhat şehrimiz Kars’ ta kurulan
en eski vakıflardan biridir.
Harakani’ nin anadoluya yaydığı fütuhat anlayışı suya atılan
taşın meydana getirdiği daireler gibi asırlar içinde genişledikçe genişlemiş ve
tarihin sayfalarına altın harflerle yazılmıştır. Harakâni Hazretleri ve
yetiştirdiği talebeleri Anadolu da yaptıkları maddi ve manevi hizmetlerle
insanlığı tevhidin ve manevi kültürün yararlarına ulaştırmak için gayret
etmişlerdir.
Harakani vakfı vakıfçılık anlayışı, Ebu’l Hasan Harakani’
nin tüm insanlığa miras bıraktığı ilim irfan hizmet himmet edep aşk sevgi ve
saygıyla insanı yüceltme ve cümle mahlukata Allah için hizmet etme anlayışı ile
sürdürülmektedir.
Bin yıla yakındır fütüvvet şehri Kars’ımızda insanlığa
hizmet veren Harakâni Vakfı, gücünün yettiği kadar Kars’ta, yurt içinde ve yurt
dışında tüm Harakâni sevdalıları ile beraber, medeniyetimiz, kültürümüz, aziz
milletimiz ve yüce devletimiz için canla başla hizmet etmektedir.
Pirimiz Harakân’ nin isteği üzere: “Ya ilahi! Senin ve
Resulün bendesi, halkının hizmetkârıyım, her kim bu kapıya gelirse ekmeğini
verin, inancını sormayın. Zira Allah katında ruh taşıyan herkes Ebu’l- Hasan’ın
sofrasından ekmek yemeğe layıktır.” hizmetlerini sürdürmektedir.
Harakâni Vakfı hizmetlerini sırf Allah rızası için
yürütmektedir. Dünyevi hiçbir ikbal peşinde değildir. Memleket, millet ve yüce
devletimizin birliğine ve dirliğine katkıda bulunmak üzere çalışmaktadır. Dini,
dili, ırkı, cinsiyeti ayırmaksızın herkese hizmet etmek, Harakâni mürüvvet,
fütüvvet ve ahlakını gaye edinerek, herkese aynı mesafede durmaktadır.
İnsanlığı bölüp parçalayan tefrika belasına karşı Harakâni
bundan bin yıl önce Kur’an’dan aldığı ilhamla bizleri uyarmaktadır: “Eğer
insanı sevmek ve insana hizmet etmek istiyorsan, her türlü tefrikadan gönlünü
temizlemen gerekir.” Harakâni’nin ruhaniyeti asırlardır bu ümmetin,
milletin ve devletin birliğinin sembolü olmuştur. Allah için Harakâni’nin
kapısına yönelen hiç kimse mahrum olmamış ve olmayacaktır
“Allah’ın arşı sırtımıza konulmuştur. Ey civanmertler!
Yük ağırdır, çabalayın ve yiğitçe davranın!” Ebu’l Hasan Harakani